Gənc ölməyə layiq idi: Amy Winehouse haqqında
Türkiyənin məşhur yazarı Ərtoğrul Özkök musiqiçi Amy Winehouse haqda yazı yazıb.
Kulis.az hurriyet.com-a istinadən yazını orjinalda təqdim edir.
Ertuğrul ÖZKÖK
Genç ölmeyi hak etti
Jim Morrison kadar hak etti. Jimi Hendrix kadar hak etti.
Janis Joplin, James Dean kadar hak etti.
Rimbaud kadar hak etti. İnsan, söyleyecek sözünü tamamladıysa; şiirini yazdıysa;
Söyleyeceği şarkıyı sonuna, dibine kadar söyleyebildiyse;
Yani “Net’i” bittiyse;
Geriye ne kalır?
Darası boşalmış, brüt bir hayat.
Kemik ve etten ibaret bir beden.
Söyleyecek hiçbir şeyi kalmamış bir hançere; feri sönmüş gözler…
Amy Jade Winehouse; erken ölmeyi hak etmişti.
Hak’kını aldı…
Bu yıl İstanbul’da 3 konsere gitmeye karar vermiştim.
Rene Fleming’i dinleyecektim. “Son 4 Şarkı’nın” olağanüstü sesini.
Hayatım boyunca unutamayacağım bir “Song to moon” dinledim.
Wayne Shorter, Herbie Hancock, Marcus Miller’i dinleyecektim.
Miles Davis’i, hayatımın hiçbir yılından çıkmayan “Kind of Blue’yu” bir kere daha, bir kere daha hatırlamak için.
Dinledim.
Bir de “Amy Winehouse’ı” dinleyecektim.
Sırf meydan okumanın “Blues’a” dönüş ayinine katılmak için.
“Dünya umurumda değil; söyleyecek sözüm var sadece onu söylüyorum” diyen yürekli bir kadına aşık olmak için gidecektim.
Vaz geçtim…
Gitmeyi çok istediğim gibi, aynı duyguyla gitmemeyi de çok istedim…
O, içinden geldiği gibiydi;
Ben de içimden geldiği gibi oldum.
Konseri ertelendiği için çok sevindim.
Genç ölmeye hazırlık kolay değildir. Uzun sürer…
Giyinip kuşanmak, rimel sürmek lazım.
Dövmelere çeki düzen vermek; son bir dövmeyi; davet ettiğin azrailin suretini gövdenin geriye kalan üç beş santimetrekaresine sığdırmak lazım.
Amy Winehouse, genç ölmeyi hak etti.
Back to Black’i söyledikten sonra;
Rehab’ı söyledikten sonra;
O olağanüstü CD’yi yaptıktan sonra;
Geriye yapacak ne kalmıştı ki;
Ne kalabilirdi ki;…
Sadece, hak edilmiş “Genç” bir ölümün hazırlığı…
Hak edilmiş; sonuna kadar hak edilmiş, genç bir ölüm.
Çünkü 27 yıl Jim Morrison kadar uzun bir hayattır. James Dean kadar ölümsüz bir surettir.
Janis Joplin kadar yaşayabilmektir.
Genç ölüm, Marilyn Monroe kadar güzelleşebilmektir.
Herkes onu “Rehab’e” göndermeye uğraşıyordu, o ise hep reddediyordu; “70 günüm yok” diyordu..
Çünkü iyileşeceği yeri bir tek o biliyordu.
Şimdi oraya, ebedi “Rehab”e” gitti.
Kendi “Rehab’ine…”
Yetmiş güne zamanı yoktu; şimdi ebedi bir hayata zamanı var.
“R.I.P…” Amy Jade Winehouse…
Ebedi huzuru, genç ölebilmek kadar haketin…
Kulis.az hurriyet.com-a istinadən yazını orjinalda təqdim edir.
Ertuğrul ÖZKÖK
Genç ölmeyi hak etti
Jim Morrison kadar hak etti. Jimi Hendrix kadar hak etti.
Janis Joplin, James Dean kadar hak etti.
Rimbaud kadar hak etti. İnsan, söyleyecek sözünü tamamladıysa; şiirini yazdıysa;
Söyleyeceği şarkıyı sonuna, dibine kadar söyleyebildiyse;
Yani “Net’i” bittiyse;
Geriye ne kalır?
Darası boşalmış, brüt bir hayat.
Kemik ve etten ibaret bir beden.
Söyleyecek hiçbir şeyi kalmamış bir hançere; feri sönmüş gözler…
Amy Jade Winehouse; erken ölmeyi hak etmişti.
Hak’kını aldı…
Bu yıl İstanbul’da 3 konsere gitmeye karar vermiştim.
Rene Fleming’i dinleyecektim. “Son 4 Şarkı’nın” olağanüstü sesini.
Hayatım boyunca unutamayacağım bir “Song to moon” dinledim.
Wayne Shorter, Herbie Hancock, Marcus Miller’i dinleyecektim.
Miles Davis’i, hayatımın hiçbir yılından çıkmayan “Kind of Blue’yu” bir kere daha, bir kere daha hatırlamak için.
Dinledim.
Bir de “Amy Winehouse’ı” dinleyecektim.
Sırf meydan okumanın “Blues’a” dönüş ayinine katılmak için.
“Dünya umurumda değil; söyleyecek sözüm var sadece onu söylüyorum” diyen yürekli bir kadına aşık olmak için gidecektim.
Vaz geçtim…
Gitmeyi çok istediğim gibi, aynı duyguyla gitmemeyi de çok istedim…
O, içinden geldiği gibiydi;
Ben de içimden geldiği gibi oldum.
Konseri ertelendiği için çok sevindim.
Genç ölmeye hazırlık kolay değildir. Uzun sürer…
Giyinip kuşanmak, rimel sürmek lazım.
Dövmelere çeki düzen vermek; son bir dövmeyi; davet ettiğin azrailin suretini gövdenin geriye kalan üç beş santimetrekaresine sığdırmak lazım.
Amy Winehouse, genç ölmeyi hak etti.
Back to Black’i söyledikten sonra;
Rehab’ı söyledikten sonra;
O olağanüstü CD’yi yaptıktan sonra;
Geriye yapacak ne kalmıştı ki;
Ne kalabilirdi ki;…
Sadece, hak edilmiş “Genç” bir ölümün hazırlığı…
Hak edilmiş; sonuna kadar hak edilmiş, genç bir ölüm.
Çünkü 27 yıl Jim Morrison kadar uzun bir hayattır. James Dean kadar ölümsüz bir surettir.
Janis Joplin kadar yaşayabilmektir.
Genç ölüm, Marilyn Monroe kadar güzelleşebilmektir.
Herkes onu “Rehab’e” göndermeye uğraşıyordu, o ise hep reddediyordu; “70 günüm yok” diyordu..
Çünkü iyileşeceği yeri bir tek o biliyordu.
Şimdi oraya, ebedi “Rehab”e” gitti.
Kendi “Rehab’ine…”
Yetmiş güne zamanı yoktu; şimdi ebedi bir hayata zamanı var.
“R.I.P…” Amy Jade Winehouse…
Ebedi huzuru, genç ölebilmek kadar haketin…
Oxşar xəbərlər
Üzeyir bəy portretinin çəkilməsinə niyə razılıq vermədi? - Konservatoriyanı "aldadan" rəssam haqqında
12:00
19 dekabr 2025
"Bu xəstəxanada hamı ləng hərəkət edir" - Vaqif Mustafazadə hansı konsertindən sonra vəfat etdi?
12:00
16 dekabr 2025
Şamda yanğın gecəsi - Mehdi Dostəlizadənin yeni hekayəsi
10:00
16 dekabr 2025
"Səttar bu günahlı dünyanın günahsız uşağıydı..." - Rəsmi dairələr niyə rəssama mənəvi təzyiq göstərirdi?
16:30
15 dekabr 2025
“Bir şeiri də cırıb atdım, uçdu kağız parçaları" - Ramiz Rövşənin ən böyük sirri
10:00
15 dekabr 2025
Rus avanqardizminin ustası - Onun yaradıcılığına hansı məşhur rəssamın təsiri olmuşdu?
13:10
13 dekabr 2025